1 -Muhakeme olmak; namaz kılmak, oruç tutmak, kurban kesmek ve dua etmek gibi bir ibadettir ve Allah (c.c)'tan başkasına yapıldığında apaçık bir küfür olur. Bu ibadeti Allah'tan başkasına yapan kişinin kalbine ve itikadına bakılmaz. Böyle kimseleri, yani bu küfürleri işleyenleri tekfir etme konusunda, helal kılma veya itikad etme şartını ileri sürenler ancak; selefi Salihinin tekfir ettiği aşırı mürcie (cehmiye) olan kimselerdir.
2 -Allah (c.c)'ın şeriati dışında başka bir kanuna muhakeme olan, taguta muhakeme olmuştur. Taguta muhakeme olan, taguta ibadet etmiştir. Taguta ibadet eden kimse ise yüce Allah (c.c)'ı inkar etmiştir. Bu sebeble Allah (c.c), taguta muhakeme olmalarına rağmen Allah (c.c)'a ve indirdiği kitaplara inandıklarını iddia eden kimseleri bu imanları konusunda
"iman ettiğini iddia edenleri..." buyurarak yalanlamış ve onların iman iddialarının yalan bir iddiadan başka bir şey olmadığını bildirmiştir. Daha sonra da Allah (c.c);
"Hayır! Rabbine andolsun ki... iman etmiş olmazlar" ayetinde, kendi zatına yemin ederek taguta muhakeme olan kimselerin mümin olmadıklarını bildirmiştir. Taguta muhakeme olmak isteyenleri şeytanın derin bir sapıklığa saptırmak istediğini:
"Şeytan onları derin bir sapıklığa satırmak ister." sözleriyle bildirmiştir. Derin sapıklık ise; büyük şirktir. Zira derin sapıklık denildiğinde şer'i manada; büyük şirk kastedilir. Bu kaide Kur'an ayetlerinde açıkça görülmektedir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Kim Allah'a şirk koşarsa derin bir sapıklığa sapmıştır." (Nisa: 116)
"Allah'tan başka kendisine fayda da zarar da vermeyecek şeyleri çağırır. İşte o, derin bir sapıklıktadır." (Hac: 12)
3 - Kur'an ve sünnetin dışında her muhakeme olunan şey taguttur. Müslüman bir kimse, Tevhidin gereği olarak onu reddetmelidir.
4 - Allah (c.c), hüküm tagutunu Kur'an'da apaçık bir şekilde bildirmiştir. Çünkü insanlar, çoğunlukla bu şirke düşerler ve insanların çoğu bu şirke müpteladırlar. Zamanımızdaki insanların çoğunun şirki de işte budur. (Devlet reisleri, bakanlar, millet vekilleri, bunların seçimi, partiler, onların üyeleri, devletler arası kanunlar, Birleşmiş Milletler kanunları, Lahey adalet mahkemeleri, anayasalar, mahkemeler, hükümler... vs.)
Bir kimse hüküm tagutunun her şeklini ve her yönünü, özellikle de zamanımızda var olan türünü reddetmedikçe İslam'ı sahih olamaz. İnsanların çoğu bu tür şirke düştükleri, yani hüküm tagutuna taptıkları için Kur'an'ı kerimde bu tagut hakkındaki ayrıntılı açıklamalar daha fazladır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder